|
|
WordReference tam bu tümceyi çeviremiyor ancak her bir kelimeye tıklayarak anlamını görebilirsiniz.
Aradığınız tam cümleyi bulamadık. "nice" için olan girdi aşağıda gösterilmektedir. Ayrıca bakınız: Mr. | Nice | Guy
WordReference English-Turkish Dictionary © 2025: | Temel Çeviriler |
| nice adj | (considerate) | düşünceli, nazik, kibar s. |
| | That nice man helped me across the street. |
| | Şu kibar adam, karşıdan karşıya geçmeme yardım etti. |
| nice adj | (friendly) | hoş, sevimli, tatlı s. |
| | Phil is a very nice person. | | | Audrey is always nice to everyone. |
| | Polat, çok tatlı bir insandır. |
| nice adj | (pleasant) | güzel, iyi s. |
| | The weather is nice today. |
| | Bugün hava güzel. |
| nice adj | (attractive) | cazip, hoş, güzel s. |
| | That house looks nice, now that it is freshly painted. |
| | Yeni boyanan ev çok hoş görünüyor. |
| nice and adj + conj | (+ adj: pleasantly) | hoş s. |
| | It's nice and cool under this parasol. |
| Ek Çeviriler |
| nice adj | dated (refined) | seviyeli s. |
| | | incelikli s. |
| | | kibar, nazik s. |
| | Her suppers were always very nice, with silk serviettes and silver cutlery. |
| nice adj | (well done) | iyi s. |
| | | güzel s. |
| | That was a nice shot on goal. |
| nice adj | (subtle or neat) | ince s. |
| | | hoş s. |
| | That was a nice way to reduce the tension in the group. |
WordReference English-Turkish Dictionary © 2025: | Temel Çeviriler |
| Nice n | (city in France) (Fransa'da bir şehir) | Nis özel i. |
| | Nice is a bit touristy nowadays. |
WordReference English-Turkish Dictionary © 2025:
|
|